Bakliyat için özel planlama bekliyoruz

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan tarımsal üretimin planlanması hakkında yönetmeliğin yürürlüğe girmesinin ardından değerlendirmelerde bulunan Ulusal Baklagil Konseyi Başkanı Ö. Abdullah Özdemir, “Üretim planlanmasına konu ürün ve ürün gruplarının belirlenmesinde, asgari ve azami üretim miktarlarına havza veya işletme bazında izin verilmesinde bakliyata faydaları doğrultusunda pozitif ayrım yapılmasını bekliyoruz” dedi.

Üretim izni kriterlerinde yer alan iklim değişikliği ve arazilerin sulama imkânlarının son üç yıl başta olmak üzere günümüzün ve gelecek yılların en önemli başlıklarından biri olacağına dikkat çeken Özdemir, Dünya Su Stresi Haritası’na (WRI) göre Türkiye’nin su kıtlığı ve iklim krizinden etkilenme açısından yüksek riskli kategoride bulunduğunu dile getirdi.

Özdemir, “580 bin ton ile nohut, 445 bin ton ile mercimek ülkemiz bakliyat üretiminin yüzde 78’ini oluşturuyor. Her iki ürünün de su gereksinimleri birçok ürüne kıyasla az ve susuz tarım için uygun olduklarından su kısıtlı bölgeler için ideal ürünlerdir. Yeni üretim planlamasında her iki ürünün de bu özelliklerinin dikkate alınarak öncelik bulmasını umuyoruz” açıklamasını yaptı.

Münavebeli ekim için bakliyat

Özdemir, yönetmeliğe göre sulanan alanlarda en az üçlü, kuru alanlarda ise en az ikili münavebeyi içeren ekim nöbeti hazırlanacağını, bakliyat ürünlerinin toprağı azot bakımından zenginleştirerek kimyasal gübreye olan ihtiyacı büyük ölçüde azalttığını ve aynı topraktan sürekli ve yüksek verimde ürün alınmasını sağladığına değindi.

Bu doğrultuda sulanan alanlarda üçlü münavebe sistemi içerisinde kuru fasulye, kuru alanlarda ise ikili münavebe sistemi kapsamında nohut ve mercimek ekimi yeni üretim planlanmasında teşvik edilmesi konusuna vurgu yapan Özdemir, “Bakliyat, yönetmelikte yer verildiği üzere ‘özel mevzuatı çerçevesinde münavebe zorunluluğu olan’ ürünlere dahil edilerek üretim izni verilmesinde öncelik tanınmalıdır” ifadelerini kullandı. Üretim izinleri verilirken dikkate alınacak bir diğer hususun ise arz-talep dengesi ve yeterlilik oranları olduğunu dile getiren Özdemir, “Ülkemiz şu an sadece kuru fasulyede yüzde 107 ile kendi kendine yeterli durumda.

Bu oran nohut için yüzde 96, kırmızı mercimek için yüzde 57 ve yeşil mercimek için yüzde 51. Diğer yandan TÜİK Genel Ticaret Sistemi verilerine göre ülkemiz 2023 yılının ilk 7 ayında 634 bin ton bakliyat ihracatı yaparken, aynı dönemde 1 milyon 185 bin ton ithalat yapmıştır. Miktar olarak 2022 yılının tamamında gerçekleştirdiğimiz ithalat hacmine bu yıl ilk yedi ayda ulaştık.

Ayrıca ithalatımızın artış hızı ihracata kıyasla daha fazla” diye konuştu. Yapılan ihracatın yüzde 80’inin Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında yurtdışından ithal ettikleri kırmızı mercimek ve kuru bezelyeye dayandığını söyleyen Özdemir, “Yeni yönetmelikte de vurgulandığı üzere ürün ve ürün gruplarının belirlenmesinde bakliyat ürünlerinde kendi kendimize yetemediğimizi, dış ticaret açısından net ithalatçı olduğumuzu ve ihracatımızın ithalata bağımlı olduğunun dikkate alınmasını arzu ediyoruz” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir